Anasayfa » Genel » Miraç ve Miraç Gecesi

Miraç ve Miraç Gecesi

Miraç, yükseğe çıkma anlamındaki söz. Arapça uruc sözcüğünden türetilmiş olup merdiven anlamına gelmektedir. Dinimizde Hz. Muhammed’in (Sav) göğe yükselişini ifade etmek üzere kullanılan bir terimdir. Miraç gecesi ise, Peygamber Efendimiz’in (Sav) miraç hadisesini yaşadığı gece, 5 vakit namazın farz olduğu, ümmet-i Muhammed’in cennet ile müjdelendiği gecedir.

REKLAM

“Yolculuk yapmak” anlamındaki fiilin türevi olan ve “gece yolculuğu” anlamında kullanılan İsra, dinimizde Hz. Muhammed’in (Sav)  geceleyin Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Burak adı verilen at üzerinde Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmesini, miraç ise göğe yükselmesini ifade eder.

Kuran’da miracı anlattığına inanılan ayetler necm suresinde geçer;

“Muhakkak ki o, O’nu bir başka inişte daha gördü. Sidretü’l Müntehâ’nın yanında. O’nun yanında da Me’va cenneti. O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. Göz şaşmadı ve aşmadı. Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.” (Necm suresi, 13-18. ayet)

Mirac gecesi ne oldu

Miracın hicret’ten bir yıl ya da 16 ay önce recep ayının 27. gecesinde gerçekleştiğine inanılır. Rivayete göre Hz. Muhammed (Sav) gece vakti Kâbe’den alınıp Burak adı verilen katır üstünde Mescid-i Aksa’ya götürülmüş, Burak’ı Beytül Makdis’in (Süleyman Mabedi) kalıntılarının güneybatı duvarına bağlamıştır. Hz. Muhammed (Sav) sırasıyla eski Aksa denen bugünkü el-Aksa Camiinin altındaki yerden Mescid-i Aksa alanına girmiş, oradan Kubbet-üs-sahra’nın bulunduğu alana geçmiş ve orada Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. Zekeriya peygamberlerle buluşmuştur. Günümüzde Nebi Minberi’nin bulunduğu alanda bütün peygamberlere namaz kıldırmış, oradan da Miraç Minberi’nin bulunduğu alandan göğe yükselmiştir.

Hadislere göre Hz. Muhammed (Sav) bu yükselmede gök katlarını Cebrail ile birlikte aşarken sırayla Hz. Adem, Hz. Yusuf, Hz. Yahya ve Hz. İsa, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim peygamberleri görmüş, yedinci kat gökten sonra Sidret’ül Münteha’ya çıkmıştır. Cebrail’in Sidretü’l-Münteha’dan ileriye geçememesi üzerine yolculuğunu tek olarak sürdürmüş, zaman, mekan ve cihetin olmadığı ifade edilen katta Allah ile aracısız görüşmüştür.

Namazın 5 vakit olması

İslam’ın ilk zamanlarında dinin oruç, zekat, şehitlik ve hac gibi belli kuralları, prensipleri tam olarak belirlenmemişti. Gece namazları rağbet görmekle birlikte, ibadet kuralları da açık ve seçik olarak belirlenmemişti. İsra ve Miraç bu konudaki belirlemeleri sağlamış olaylardır.

Hz. Muhammed (Sav), Miraç sırasında namaz vakitlerinin beş vakit olarak düzenlenmesi gerektiğini öğrenmiş ve Miraçtan sonra bu buyruğu Müslümanlara bildirmiştir. Hadis kaynaklarına göre Miraç’ta önce 50 vakit olarak bildirilen namaz, Musa peygamberin bunun insanlara ağır geleceği şeklinde ikazları üzerine İslam peygamberinin birkaç kere geri dönüp Allah’tan namazı hafifletme dileği üzerine beş vakite indirilmiştir.

Amenerresulü

Mirac’ın namazdan başka diğer bir müjdesi de “Amenerresulü” olarak bildiğimiz ve her gün yatsı namazından sonra okuduğumuz Bakara Suresinin son iki ayetidir.

Bakınız: Amenerresulü

Amenerresulü; iman esaslarını, kulluk şuurunu ve sorumluluk bilincini hatırlatır. Dünyada işelenen amellerin bir hesabı olduğunu anlatır.

Miraç gecesinde aynı zamanda, ümmet-i Muhammed’den Allah’a ortak koşmayanların günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdelenir.

REKLAM

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Okumanı tavsiye ederiz
"la havle vela kuvvete" olarak bilinse de en doğrusu "La…